TDB Genel Başkanı Fatih Güler, 17.11.2025 tarihinde TGRT Haber’e konuk oldu. DUS sınavının yılda bire düşürülmesi, dişhekimlerinin gelecek kaygısı, fakülte kontenjanlarının düşürülmesi, kamuya yapılan atamaların arttırılması ve  özelden hizmet alımı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Sevgili izleyiciler, ÖSYM'nin açıkladığı 2026 yılı sınav takvimine göre dişhekimliğinde uzmanlık eğitimi giriş sınavı artık yılda iki kez değil yalnızca bir kez yapılacak. Peki neden böyle bir karar alındı? Dişhekimi fazlalığı mı var? Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Sayın Fatih Güler ile tam da bu önemli konuyu konuşacağız, değerlendireceğiz. Sayın Güler merhabalar, öncelikle yayınımıza hoş geldiniz.

Fatih Güler :  Teşekkür ederim, hoş bulduk efendim.

Şimdi uzmanlık sınavı yılda iki kez yapılıyordu ancak bire düşürüldü. Öncelikle bununla başlamak isterim. Değişikliğin gerekçesi neydi? Siz kararı nasıl değerlendirirsiniz?

Fatih Güler :  Yıllar önce de tek sınav yapılıyordu. Bu konuda Birliğimizin yoğun çabaları sonucunda yılda iki defaya çıkmıştı DUS sınavları. Fakat bu defa ÖSYM herhangi bir ön bildirimde bulunmadan, bizle de istişare etmeden bu sınavları teke düşürdü.

Önümüzdeki 5 yılda 45 bin dişhekimi mezun olacak. Meslektaşlarımız DUS  sınavlarına girerek aslında bir yerde hem uzmanlaşma çabası gösteriyorlar hem de kontenjanlarla kendilerine bir iş bulmaya çalışıyorlar. Çünkü bu kadar çok fazla mezunun olduğu yerde meslektaşlarımız çok ciddi anlamda gelecek kaygısı yaşıyorlar ve bugün yaşanan itirazın sesinin çok yüksek olmasının ana sebeplerinden bir tanesi de bu plansız kontenjanlar. Fakültelerin plansız  açılması, kontenjanların aşırı şişirilmiş olması ve 5 sene içerisinde minimum 45 bin öğrencinin dişhekimi olarak hayata katılacak olması. İlk kaygısını, gelecek kaygısını arttırdığı için bu itiraz bu kadar yüksek sesle çıkıyor. Biz tekrardan DUS sınavının öncelikli olarak 2026'da tekrar iki kez olmasını, eğer bir planlama yapılacaksa, DUS’la verilen kontenjanlar da hiçbir şekilde azaltılmadan konunun devam etmesini istiyoruz.

Sayın Güler, şimdi az önce siz de ifade ettiniz aslında dişhekimliği alanında kontenjan fazlalığı sık sık eleştiriliyor. Bu yönde bir kontenjan düzenlemesi şart diyebilir miyiz?

Fatih Güler :  Kesinlikle şart. YÖK ilk defa bu yıl 9 bin küsur olan kontenjanları 7 bin 30'lara düşürdü. Bu yeterli değil. Bu sayının 3 bin 500'lere kadar inmesi lazım yıllık bazda. Bu olmadan ikinci 5 yıllık planda yani ilk 5 yıl zaten şu anda 45 bin kişi gelecek. Bu kesin. Önümüzdeki ikinci 5 yıllık planda en azından sıkışmayı ve yoğunluğu azaltabilmemiz için bu yıldan itibaren radikal önlemler gerekiyor. Eğitime başlamamış fakültelerde eğitimin başlamaması, öğretim üyesi yetersizliği olan fakültelerde eğitimin yeniden planlanması ve kontenjanların tüm fakültelerde hızla azaltılması gerekiyor.

Aslında çok önemli bir konuya da değindiniz. Radikal önlemler alınması bu noktada şart. Peki başka hangi önlemler alınmalı sizce? Sizin öneriniz nedir?

Fatih Güler :  İlk etapta kontenjanlar düşürüldükten sonra mevcuttaki yığılmayı azaltmak için ve işsizliğin önüne geçmek için DUS yılda iki defa yapılmalı.  Atama kontenjanları arttırılmalı. Sağlık Bakanlığı atama sayıları arttırılmalı. Bunun dışında mutlaka özelden de hizmet alımı yapılarak nüfusa planlı şekilde ülke sahtına dişhekimlerinin yayılması sağlanmalı. Özelden hizmet alımı yapılacaksa da ilk başta 0-18 yaş grubundan başlanmalı. Bunların tedavi edici hizmetleri ve koruyucu hizmetleri mutlaka özelden satılan olarak bir planlama yapılarak, dişhekimlerine istihdam yaratılmalı.

Esas ana mesele dişhekimlerinin işsiz kalma kaygısı, gelecek kaygısıdır ve bu kaygıyı ancak bakanlığın, devletin desteğiyle çözebiliriz.

Sayın Güler peki uzman olmayan dişhekimi olamaz mı?

Fatih Güler :  Olabilir. Herkesin çalışma yetkisi vardır. 1219 sayılı yasada dişhekimlerinin görev ve yetkileri zaten yazılmıştır. Uzmanlaşma olması demek dişhekiminin çalışamayacağı anlamına gelmez. Meslektaşlarımızın bazıları istedikleri alanlarda kendilerini yetkinleştirmek istedikleri için uzmanlığı seçiyorlar. DUS üzerinde bu kadar baskının oluşmasının ana sebeplerinden bir tanesi de işsiz kalmak korkusu.

En azından DUS özelliğinden tanımlanan kontenjanlarla meslektaşlarımız kendilerine de bir iş bulmuş oluyorlar. İş güvencesine kavuşmuş oluyorlar. Bunun için bu kadar yoğun bir tepki var. Bunun mutlaka göz önüne alınarak bir planlama yapılması lazım. Biz bu konuda hazırlıklıyız. Yıllardır hazırladığımız raporlar, çalıştaylar var. Bunu defalarca yetkililere de ilettik. İletmeye de devam edeceğiz. ÖSYM’ye buradan seslenmek istiyorum. 2026'da mutlaka DUS'u tekrar Nisan ayında ve Eylül-Ekim ayında olmak üzere iki defa yapalım. 2027'yi tekrar oturup konuşalım.

Şimdi aslında sizin de ifade ettiğiniz gibi dişhekimi sayısı fazla olunca elbette ki özellikle gençler arasında iş bulma imkânı da zorlaşıyor. Peki bu yeni düzenleme ile iş piyasasında bir daralma olur mu? Bu konu hakkında neler söylersiniz?

Fatih Güler :  Yapılan açıklamada kontenjanların totalde düşmeyeceği yönünde DUS sınavının teke düşmesiyle. Ama gecikme olacak yaklaşık bir altı ay sekiz aylık gecikme olacak ve bu Nisan ayındaki sınava hazırlanan meslektaşlarımızın da şu anki çabaları boşa çıkacak ve önümüzdeki Kasım ayına kadar geçen süreçte hazırlanmalarına devam etmeleri demek en az altı ay iş bulamamak ve altı ay boyunca fazladan ders çalışmaları demek.

Bunu önüne geçmek için bu düzenlemede tekrar geriye dönülmesi ve Nisan ayında ilk sınavı sınavın yeniden yapılmasını talep ediyoruz.