YENİ TORBA YASA’DA DİŞHEKİMLERİNE EK KÜLFET
17 Ekim 2025 tarihinde TBMM’ye sunulan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” gerekçesi her ne kadar vergi dışında kalan alanların kapsama alınması, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi ve vergi adaletinin güçlendirilmesi olarak belirtilmiş ise de ekonomik krizin faturasının, her defasında emekçiye, serbest meslek erbabına; özetle yurttaşa çıkarılmaya çalışıldığının göstergesidir.
Yasa teklifinde, ayakta teşhis ve tedavi hizmeti sunan özel sağlık kuruluşlarından yıllık ruhsat harcı alınması yönünde düzenleme yer almaktadır. Bu düzenleme dişhekimlerini doğrudan etkilemektedir.
Devletin, özel sağlık kuruluşlarından bu şekilde yeni kalemlerle gelir yaratmaya çalışması; sosyal devlet anlayışıyla ve adil vergi sisteminin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Dişhekimleri; yalnızca sağlık hizmeti sunan değil, aynı zamanda istihdam sağlayan, kira, personel, malzeme ve vergi giderlerini düzenli biçimde karşılayan üretken bir meslek grubudur. Devletin bu emeği desteklemesi gerekirken, yeni harçlarla cezalandırması kabul edilemez.
Vergi, devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için topladığı meşru bir kaynaktır. Ancak aynı hizmet alanına ilişkin, mükerrer biçimde alınan harç ve bedeller artık bir “haraç” algısı yaratmaktadır. Ekonomik yönetimin sorumluluğu, bütçe açığını yurttaşa yıkmayı değil; israfı önlemek, adil ve üretimi destekleyen bir mali sistem kurmayı gerektirir.
Teklif’te, Harçlar Kanununda değişiklik yapılarak, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait ruhsatnameler için her yıl 20-80 bin lira arasında harç alınması öngörülmektedir. Buna göre ;
a) Ağız ve diş sağlığı muayenehanelerinden her yıl 20.000 TL (büyükşehirlerde 40.000 TL)
b) Ağız ve diş sağlığı polikliniklerinden her yıl 20.000 TL (büyükşehirlerde 40.000 TL)
c) Ağız ve diş sağlığı merkezlerinden her yıl 40.000 TL (büyükşehirlerde 80.000 TL)
ç) Ağız ve diş sağlığı hastanelerinden her yıl 40.000 TL (büyükşehirlerde 80.000 TL) harç alınacaktır.
Bu harçlar, büyükşehir belediyesi olan illerde, bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanmış son verilere göre nüfusu 30.000'i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere, bir kat artırımlı uygulanacaktır.
Bu düzenlemenin 1.1.2026 tarihinde yürürlüğe girmesi teklif edilmiştir. Söz konusu tutarlar her yıl Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Yeniden Değerleme Oranına göre artırılacaktır.
Teklif’in gerekçesinde, mevcut durumda harca tabi olmayan ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları ile ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait belgelerden yıllık harç alınması için bu düzenlemenin teklif edildiği belirtilmektedir.
Ancak, bilinmektedir ki, sağlık kuruluşlarına düzenlenen bu belgelerden Sağlık Bakanlığı ücret almaktadır. Üstelik, 663 sayılı KHK’nın 57. maddesinde, 24.07.2025 tarihinde yapılan değişiklikle, “Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca düzenlenecek veya onaylanacak her türlü ruhsatlandırma, ürün üretim ve satış izin belgesi ve mesul müdürlük belgesi ile permi ve sertifikalar üzerinden iki milyon Türk lirasını geçmemek üzere Bakanlıkça belirlenecek tarifelere göre ücret alınır.” kuralı getirilmiştir.
Söz konusu Teklifin yasalaşması halinde, bir yandan Sağlık Bakanlığı tarafından ücretlendirilen belgelerden diğer yandan da Maliye Bakanlığı harç adıyla ikinci bir ücret daha tahsil edecektir. Aynı belgeden ilk düzenlenmede ayrı, her yıl da ayrıca ücret alınması; hele de bu ücretin dişhekiminin geliriyle ilişkisiz şekilde maktu ve çok yüksek belirlenmiş olması haksız ve adaletsizdir.
Türk Dişhekimleri Birliği olarak; bu haksız düzenlemeden derhal vazgeçilmesini, sağlık emekçilerinin ekonomik olarak nefes almasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesini, sosyal adaletin temini için, vergi ve harç politikalarının yeniden gözden geçirilmesini; adil, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir mali sistem inşa edilmesini talep ediyoruz.

