YENİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ AÇMAK; ÜLKE KAYNAKLARININ İSRAFI DEMEKTİR..!

Mardin Artuklu Üniversitesi’ne bağlı Dişhekimliği Fakültesi açılmasına ilişkin karar, Yüksek Öğretim Kurulu  (YÖK) Genel Kurulu’nda 21.09.2007 tarihinde onaylanmıştır.  

Türk Dişhekimleri Birliği tarafından; eğitim, uzmanlık, istihdam, talep, coğrafi dağılım, orta ve uzun vadeli sağlık hedefleri v.b. gözönüne alınmadan dişhekimliği fakültesi açmanın ülke kaynaklarının israfı anlamına geleceği bugüne kadar çeşitli platformlarda defalarca dile getirilmiştir.  

Konuyla ilgili olarak, Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Celal Korkut YILDIRIM, Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’a ve tüm Bakanlar Kurulu üyelerine bir mektup göndermiştir.  

***

 

 

26.09.2007

 

Sayın Başbakan,

İnsanların her şeyin en iyisine; özellikle sağlık hizmetlerinin en kalitelisine layık oldukları gerçektir. Bu amacı gerçekleştirmek için halkımızdan oy istemiş ve halkımız talebinizi uygun görerek  bu  ülküyü gerçekleştirmek üzere mensubu bulunduğunuz siyasi partiyi ikinci kez yetkilendirmiştir.

Yaşamın  her alanında  yapılacak düzenlemelerde; verilere dayanarak  kararlar  almak, temel anlayış olmalıdır. Ne yazık ki ülkemizde kararlar  verilere dayanarak yürütülmemektedir.

59. Cumhuriyet hükümetimizin  icraatlarının geçmiş  iktidarlardan farklı olacağı; farklı olması gerektiği beklentilerimiz ne yazık ki gerçekleşmemiştir.

Kendi alanı dışındaki  icraatların doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında yorumda bulunmak Türk Dişhekimleri Birliğinin politika yapma yöntemi ile bağdaşmaz.

Ancak, genel olarak sağlık, özellikle ağız ve diş sağlığı hizmetleri ile ilgili düşüncelerimiz, başta  Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep AKDAĞ olmak üzere diğer ilgili makamlara birçok kez yazılı ya da sözlü iletilmiştir.

Üzerine  vurgu yaparak özellikle çok önemli iki  konuda beklentilerimizi  iletmiştik.

Bunlardan birisi, sağlık alanında özellikle de dişhekimliği ile ilgili yapılacak düzenlemelerde Türk Dişhekimleri Birliğinin görüşlerinin alınmasıydı. Bu talebimiz AK Partisinin; “sivil toplum örgütleri ile  birlikte  çalışacağım” anlayışı ile bire bir örtüşen bir talebimizdi.

İkinci talebimiz ise, Dişhekimliği mesleğinde yaşanan işsizlik nedeni ile yeni Dişhekimliği Fakültelerinin açılmaması ve var olan   kontenjanların düşürülmesiydi.

Her iki talebimiz de uygun  görülmesine  rağmen, Sağlık Bakanlığı, mesleğimizi ilgilendiren ve sağlık alanında son derece önemli değişiklikleri getiren pek çok düzenlemede tasarı ya da taslak halinde iken hiçbir şekilde görüşlerimizi sormamıştır. Ancak yayınlandıktan sonra bilgi sahibi olunabilmiştir.

Benzer anlayışın günümüzde de sürdüğü görülmektedir. Son günlerde Mardin Artuklu Üniversitesine bağlı Dişhekimliği Fakültesinin açılma kararının YÖK tarafından onaylandığı ve Bakanlar Kuruluna gönderildiği  öğrenilmiştir.

Ülkemizin dişhekimine ihtiyacı  olmadığına yönelik   bilimsel gerekçeleri ve buna ilişkin verileri geçmiş iktidarlara, Sayın  Bakanımıza ve ilgili makamlara  hem sözlü hem de yazılı olarak sunmamıza ve görüşlerimizin de uygun bulunmasına rağmen,  bu sonucun ortaya çıkmasını anlamakta zorluk çekiyoruz.

Günümüzde nüfusu, sağlık çalışanlara bölerek insan gücü planlaması anlayışı terkedilmiştir. İnsan gücü planlamasında eğitim, istihdam, talep, coğrafi dağılım, orta ve uzun vadeli sağlık hedefleri v.b. gibi pek çok parametre göz önüne alınmaktadır.

Ülkemizdeki eğitim, uzmanlık, istihdam, talep, coğrafi dağılım, orta ve uzun vadeli sağlık hedefleri v.b. gözönüne alınarak bir insangücü planlaması yapılması kaynakların etkin ve verimli kullanılması açısından büyük bir gerekliliktir.

Ülkemizde dişhekimliği hizmetlerinin yaklaşık %80’i özel sağlık kuruluşlarında verilmektedir. Ve son yıllarda  giderek artan bir şekilde meslektaşlarımız, iş yerlerinde ya boş  oturmakta ya da muayenehanelerini kapatıp, başka geçim alanları bulmaya çalışmaktadırlar. Bu değerlendirmemizin yanlış olmadığını, ailenizin dişhekimi veya tanıdığınız herhangi bir  dişhekimi size doğrulayacaktır.

Devletin ve ailelerin milyarlarca harcama yaparak 5 yıl eğitim aldırdığı dişhekimlerinin resmi kurumda istihdam edilememeleri-edilmemeleri yada milyarlarca yatırım yaparak açtıkları muayenelerinde boş oturmaları ekonomik ve insani açıdan doğru değildir.

Dişhekimlerinin kamuda ve özelde coğrafik dağılımının dengesizliğini ortadan kaldırmadan (bir dişhekimine İstanbul’da 2.116, İzmir’de 2.128, Gaziantep-Nurdağı’nda 20.877, ve Şanlıurfa- Viranşehir’de 50.603 kişi düşmektedir) ve dişhekimine gitme sıklığında bir gelişme olmadan (Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan araştırma sonucuna göre; gelişmiş ülkelerde nüfusun dişhekimine gitme sıklığı 5 iken, ülkemizde bu oran 0.7’dir.)  yeni Dişhekimliği Fakültelerinin açılmasına; “Evet” demek, “diplomalı işsiz yaratmak” ve “devletin-halkın cebinden milyarlarca liralık değerin boşa gitmesi”  demektir.

Türkiye ve Türkiye halkının, çağdaş ülke insanlarının yaşam koşullarına eriştirilmesi hedefi iktidarların popülist politikalardan uzak durmaları ile gerçekleşecektir. Bu anlayış,  Bakanlar Kurulu üyelerinin tüm konuşmalarının ana ruhunu oluşturmasına rağmen, yapılanların farklı olması,  ülkemizin ve mesleğimizin geleceği ile ilgili endişelerimizin daha da arttırmasına neden olmaktadır.

Bu nedenle;
1. 
Yeni Dişhekimliği Fakültelerinin açılmasının durdurulması,
2.  
Açılmasına karar verilen Fakültelerin açılmaması yönünde karar değişikliğine gidilmesi,
3. 
Dişhekimliği Fakültelerindeki öğrenci kontenjanlarının düşürülmesi,

Tüm dişhekimliği camiasının talebidir.

Bu konudaki duyarlılığımız meslektaşlarımıza, halkımıza ve ülkemize karşı sorumluluğumuzun gereğidir.

Endişelerimizin ve düşüncelerimizin değerlendirileceği inancı ile saygılar sunarım.


Celal Korkut YILDIRIM
Türk Dişhekimleri Birliği

Genel Başkanı