Meslek İcrası Sonucu Ortaya Çıkan Sorumluluklar

 
DİŞHEKİMLERİNİN MESLEK İCRASI SONUCU ORTAYA ÇIKAN
SORUMLULUKLARI VE SİGORTALANMASI

Dişhekimlerinin mesleki eylemleri sonucu ortaya çıkan sorumlulukları ve sigortalanması konusunda Hukuk Büromuzun değerlendirmesi aşağıdadır.  

Ülkemizde dişhekimliği mesleğinin uygulanmasından kaynaklı olarak ortaya çıkabilecek sorumluluk türleri cezai, hukuki ve disiplin sorumluluğu olarak üç ana başlıkta toplanabilir.

Dişhekiminin mesleğini uygulaması sırasında hastaya zarar verdiği iddiasıyla karşılaşabileceği ceza sorumluluğu büyük oranda Türk Ceza Yasasının 89. maddesinde ifadesini bulan taksirle yaralama fiilidir. Anılan fiilin cezası asıl olarak üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır. Maddede belirtildiği üzere hastanın uğradığı zararın artmasına paralel olarak temel ceza ağırlaştırılmaktadır. Örneğin fiil hastanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da konuşmasında sürekli zorluğa sebep olmuş ise ceza yarı oranında; duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,konuşma yeteneğinin kaybolmasına,yüzünün sürekli değişikliğine sebep olmuş ise ceza bir kat arttırılmaktadır.

Dişhekiminin meslek uygulamasında kusurlu davranmış olması bir yandan dişhekiminin ceza sorumluluğunu doğurmakla birlikte mağdurun bu sebeple uğradığı maddi veya manevi zararların giderimi noktasında tazminat sorumluluğunu da gerektirebilir. Dişhekiminin kusurlu eylemi sebebiyle zarar gördüğünü iddia eden hasta, dişhekimine karşı hukuk mahkemesinde tazminat davası açmak suretiyle bu hakkını kullanabilir. Açılan davada, uğranılan maddi zararın davacı tarafından kanıtlanması gereklidir. Manevi zarar ise bu olay sebebiyle hastanın duyduğu acı ve üzüntünün parasal olarak karşılanmasına yöneliktir.

Bütün bunların yanı sıra dişhekiminin mesleğini kusurlu uyguladığı iddiası ayna zamanda disiplin soruşturmasının da konusunu oluşturabilir. Dişhekimleri odası  tarafından yürütülecek bir soruşturma sonucunda mesleğin kusurlu uygulandığı sonucuna varılması durumunda dişhekimine, uyarma, kınama, para cezası ya da geçici süreli meslekten alıkoyma cezalarından biri verilebilir.

Son zamanlarda Türk Ceza Yasasının yürürlüğe girmesine paralel olarak hekim/dişhekimlerinde meslek uygulamasında karşılaşabilecekleri malpraktis suçlamalarına karşı ceza ve tazminat boyutuyla korumasız oldukları düşüncesi yaygınlaşmıştır. Bu düşüncenin gelişimiyle/öne çıkartılmasıyla birlikte sigorta şirketlerinin yaygın biçimde poliçe satma gayretine girmiş oldukları da vakıadır. 

Hemen belirtelim ki, dişhekimlerinin sigorta yaptırmaları ceza sorumluluğundan kendilerini kurtarmadığı gibi, Türk Ceza Yasası ile tazminat sorumluluğu arasında doğrudan bir bağlantı da bulunmamaktadır. Tazminat hukukundaki kusur sorumluluğu, TCK dışında, kendi düzenlemesi çerçevesinde saptanır ve  saptanmaktadır.

Sigorta şirketleriyle anlaşan, olası mesleki kusurlarını sigortalatan, dişhekimlerinin tazminat sorununu kafalarından bütünüyle attıkları, kendilerini bu  yönden tümüyle güvenceye aldıkları yaratılan bir yanılsamadır. Mesleki sorumluluk sigortasının genel şartları henüz çıkmamıştır. Halen yapılan sigortalar başka bir sigorta kolunun bu alana `uyarlanması` gibidir. Ama daha da önemlisi, sigorta `temin ettiği riski` `taahhüt ettiği rakama kadar` ve `poliçede belirtilen koşullarla` karşılar. Mevcut poliçeler ayrıntılı incelendiğinde sanıldığı gibi "rahatlık sağlayan" bir korumanın sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. Örneğin bu tür tazminat davalarında ciddi rakamsal büyüklükte ortaya çıkan manevi tazminatlar, idari para cezaları, Türk Ceza Yasası uyarınca hükmedilen para cezaları ya da poliçe süresinin bitiminden sonraki bir-iki yıl içinde ileri sürülmeyen her türlü tazminat istemleri sigorta kapsamı dışındadır. Oysa zarar gördüğünü düşünen bir hasta, hukuksal olarak, tazminat davasını olay tarihinden itibaren 5-10 yıl içinde açacağı bir dava ile gündeme getirebilmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, mesleki sorumluluk sigortası adıyla sunulan sigorta poliçelerinin alınmasından önce ayrıntılı olarak incelenmesi, sigortanın üstlendiği risk ile talep ettiği prim arasındaki dengenin değerlendirilmesi ve varılacak sonuca uygun olarak sigorta yaptırıp yaptırmamak konusunda karar verilmesinde yarar vardır.