Yeni Türk Ceza Yasası Düzenlemeleri
YENİ TÜRK CEZA YASASI DÜZENLEMELERİ VE DİŞHEKİMİNİN SORUMLULUĞU
Yaklaşık 70 yıldır yürürlükte olan Türk Ceza Yasası 1 Haziran’da yürürlükten kalktı ve yerine 5237 sayılı Türk Ceza Yasası geçti.
Yeni yasa ile bazı yeni kavramlar geldi. Yanı sıra, yeni suçlar tanımlandığı gibi kimi suçların da cezalarında değişiklikler yapıldı. Dişhekimlerini mesleki uygulamalarında ilgilendireceğini düşündüğümüz bazı maddeler ile ilgili açıklamalar aşağıda sunulmuştur:
Kast -Taksir
Bir eylemin suç olarak tanımlanması için maddi ve manevi unsurun birlikte gerçekleşmesi gereklidir. Maddi unsur eylemin kanunda suç olarak tanımlanmış olması, manevi unsur ise kişinin bu eylemi kasıt veya taksir ile işlemiş olmasıdır.
Eylemlerin nitelenmesinde kasıt (bilerek eylemde bulunma) taksir (kusurlu olarak eylemde bulunma) ayrımı eskiden beri vardır. Yeni Türk Ceza Yasasında kast taksir ayrımının alt ayrımları getirildi. Kastın alt kavramı olarak olası kast, taksirin alt kavramı olarak da bilinçli taksir kavramları getirildi. Bu kavramlardan olası kast ve bilinçli taksir arasındaki çizgi oldukça incedir.
Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Olası kast ise kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesidir.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Bilinçli taksir ise, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halidir.
Mesleki faaliyetlerin yürütülmesi sonrasında, hastanın sağlığının bozulması veya ölüm sonucunun ortaya çıkması halinde dişhekiminin eyleminin nitelenmesinde bazı hususların değerlendirilmesi ile sonuca ulaşmak mümkündür.
a) Mevcut bilimsel bilgiye göre yapılan tıbbi işlemler (tanı / tedavi) doğru ise sonuçta hastanın sağlığı bozulmuş da olsa ortada bir suçun varlığından söz edilemez. Orta çıkan sonuç komplikasyon olarak değerlendirilir.
b) Dişhekiminin eylemi bilimsel olarak yanlış / hatalı ise;
ba) Hekim, hastanın sağlığının kendi eylemi ile bozulabileceğini öngörmesine karşın umursamazlıkla eylemi yapmış ise olası kastın varlığı kabul edilir ve bu eylem sebebiyle diş hekimi cezalandırılır. Dişhekimine verilecek ceza, eylemin kasten işlenmiş olması durumuna göre azaltılır ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
bb) Dişhekimi, bilgi ve beceri yetersizliği veya tecrübesizliği sebebiyle meslek uygulamasında hastanın zarar görmesine sebep olur ise taksirle suç işlediği kabul edilir ve ortaya çıkan sonuçtan dolayı cezalandırılır.
bc) Dişhekiminin, mesleki eyleminde hastanın zarar görebileceğini öngörmesine karşın ortaya çıkacak sonucu kesinlikle istememesine karşın istenmeyen sonuç ortaya çıkmış ve hasta zarar görmüş ise bilinçli taksirin varlığı kabul edilir ve dişhekimi bu eylemi sebebiyle cezalandırılır.Bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
Ceza türleri
Yeni Türk Cezası ile suçlara uygulanacak ceza türleri değiştirildi.
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca, kanun ve tüzükte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre hapsedilmesidir.
b) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca hapsedilmesidir.
c) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde hükümlünün bir aydan az, yirmi yıldan fazla olmamak üzere hapsedilmesidir. Bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır ve suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına veya Kanunda öngörülen diğer tedbirlere çevrilebilir.
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası, Kanunda aranan diğer koşulların varlığı halinde, ertelenebilir.
d) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesidir. Hakim tarafından takdir edilecek olan gün karşılığı ödenmesi gereken para miktarı, kişinin ekonomik ve diğer kişisel durumu dikkate alınarak 20 ilâ 100 lira arasında saptanır.
e) Kişiye kasıt veya taksir ile işlediği suç sebebiyle verilen hapis cezasının yanı sıra bazı güvenlik tedbirleri de uygulanabilir. Dişhekimleri bakımından dikkat çeken husus Kanunun 55. maddesinin 6.fıkrasındaki “Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.” hükmüdür. Buna göre meslek uygulamasında taksirle bir hastaya zarar veren dişhekimi mahkeme tarafından üç aydan üç yıla kadar meslekten men cezasıyla da cezalandırılabilir.
Bazı suçlar
Taksirle öldürme
MADDE 85. - (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Dişhekiminin mesleki uygulamasında kusurlu eylemi sebebiyle hastanın ölmesi durumunda dişhekimi iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Burada kusur olarak belirtilen husus eylemin bilgi eksikliği veya beceri noksanlığı sebebiyle objektif olarak dişhekimliği meslek uygulamasında hatalı/kusurlu olarak nitelenmesidir.
Kasten yaralama
MADDE 86. - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
İşlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Maddenin birinci fıkrasında kasıtlı olarak başkasının acı çekmesi veya sağlığının bozulmasına yönelik eylemde bulunanların bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılacakları belirtilmiştir. Mağdurda ortaya çıkan etkinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olması durumunda suç şikayete bağlı olmakta ve verilecek ceza dört aydan bir yıla kadar hapis cezasına düşürülmektedir. Maddede belirtilen basit tıbbi müdahale kavramı tam olarak belirli olmamakla birlikte genel anestezi altında yapılmasına gerek olmayan tıbbi müdahaleler şeklinde anlaşılması mümkündür. Yasa’nın uygulanmaya başlamasıyla bu kavram -bir iki yıl içinde- yargısal kararlarla açıklığa kavuşturulacaktır.
Dişhekimlerinin meslek uygulamasında hastaya kasten/bilerek zarar vermesi, ender olarak görülebilir olmakla birlikte, genellikle maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan suç tipine uyacaktır. Örneğin hasta ile ücret anlaşmazlığı gibi sorunların yaşanmasından sonra dişhekiminin hastanın ağzındaki protezleri sökmesi.
Dişhekiminin suç sayılan eylemi sebebiyle hastada sürekli konuşma zorluğu ortaya çıkmış ise verilecek ceza, Yasa’nın 87. maddesi sebebiyle, bir kat arttırılır. Eylem sonucunda hastanın kemiği kırılmış (dişhekimliği uygulamasında çene kemiği olabilir) ise dişhekimine verilecek ceza, Yasa’nın 88. maddesinin 3. fıkrası sebebiyle, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası olacaktır.
Dişhekiminin, hastaya müdahale edilmesi gerektiğini bilmesine karşın kasıtlı olarak müdahalede bulunmamak suretiyle hastanın yaralanmasına sebep olması durumunda kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi söz konusu olur. Bu durumda yukarıda belirtilen cezalar, Yasanın 88. maddesi sebebiyle, üçte ikisine kadar indirilerek takdir olunur.
Taksirle yaralama
MADDE 89. - (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Dişhekimlerinin meslek uygulamasında hastaların zarar görmesi durumunda karşılaşacakları ceza kanunu maddesi genellikle Yasa’nın 89. maddesi olacaktır. Zira bu maddeye göre dişhekiminin meslek uygulaması sırasında kasıt olmaksızın, eski Yasa’daki kavramlarla, tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslekte bilgi veya beceri yetersizliği ya da acemilik sebebiyle hastaya zarar vermesi cezalandırılmaktadır. Yasa’da öngörülen ceza, suçun basit hali için üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Dişhekiminin eylemi sonucunda Yasa’da belirtilen ağır sonuçlar ortaya çıkması durumunda sonucun ağırlığına göre ceza yarı veya bir katı oranında arttırılacaktır. Bu madde uyarınca dişhekiminin cezalandırılabilmesi için –eylemin bilinçli taksirle işlenmesi dışında- suçtan zarar görenin şikayette bulunması gereklidir.
Dişhekiminin, sonucunda hastanın zarar görebileceğini öngörmesine karşın eylemde bulunması halinde bilinçli taksir söz konusu olur. Bu durumda verilecek ceza üçte birden yarıya kadar arttırılacağı gibi suçun kovuşturulması için şikayet de aranmaz.
Kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi
MADDE 113. - (1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, kamu kurumu faaliyetinin yürütülmesine engel olunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Dişhekimliği meslek uygulamasında değil ancak meslek örgütü faaliyetlerinde karşılaşılabilecek bir suç tipi olan bu madde, yeni bir suç olarak getirilmiştir. Bu hüküm uyarınca, hukuka aykırı bir davranışla bir kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun faaliyetini engelleyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Eylemin,
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi halinde, verilecek ceza, Yasa’nın 119. maddesi hükmü sebebiyle, bir kat artırılır.
Kişisel verilerin kaydedilmesi
MADDE 135. - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
MADDE 136. - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Nitelikli haller
MADDE 137. - (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Verileri yok etmeme
MADDE 138. - (1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Şikayet
MADDE 139. - (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Yasanın 135-139. maddeleri arasında, kişisel verilerin korunması amacıyla, yeni bir suç tanımlanmıştır. Bireylerin kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak kaydeden veya bunları yayan kişilerin cezalandırılacakları belirtilmiş olup anılan suçların meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında arttırılması öngörülmüştür. Dişhekimlerinin hastalar ile ilgili verileri kaydetmeleri hukuka uygun olmakla birlikte bu verilerin kişilerin izni olmaksızın üçüncü kişilere verilmesi durumunda belirtilen suçun işlenmesi söz konusudur.
Radyasyon yayma
MADDE 172. - (1) Bir başkasını, sağlığını bozmak amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli olacak surette, radyasyona tabi tutan kişi, üç yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkradaki fiilin belirsiz sayıda kişilere karşı işlenmiş olması halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye elverişli olacak biçimde radyasyon yayan veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine etkide bulunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Radyasyon yayılmasına veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine, bir laboratuvar veya tesisin işletilmesi sırasında gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak neden olan kişi, fiilin bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye elverişli olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Dişhekimliği alanında yaygın olarak kullanılan bazı cihazların radyasyon yayma riskinin bulunduğu bilinmektedir. Bu cihazların gerekli bakımının yaptırılmaması, ruhsatının alınmamış olması,vb. sebeplerle başkalarının sağlığına önemli ölçüde zarar vermeye elverişli ise dişhekiminin altı aydan üç yıla kadar cezalandırılması mümkündür. Burada bir tehlike suçu söz konusudur. Yani suçun oluşması için üçüncü şahısların sağlığının zarar görmesi değil zarar görme riskinin bulunması yeterlidir. Dişhekimlerinin kullandığı röntgen cihazları,vb.nin TAEK tarafından denetlenip işletilmesinin sağlığa zarar vermeyecek nitelikte olduğunun tespit ve tescili bu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra daha da önem kazanmış bulunmaktadır.
Resmi belgede sahtecilik
MADDE 204. - (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Özel belgede sahtecilik
MADDE 207. - (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Resmi belge hükmünde belgeler
MADDE 210. - (1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Resmi veya özel olsun belgeler üzerinde sahtecilik yapılması yasaktır. Belgenin niteliğine bağlı olarak farklı suçlar ortaya çıkmaktadır. Dişhekimleri bakımından belgede sahtecilik suçu genellikle reçete, rapor veya tedavi belgelerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, yapılmayan protezlerin yapılmış gibi, kendisinden önce çekilmiş dişlerin kendisi tarafından çekilmiş gibi,vb. gösterildiği belgeler düzenlenmesi hallerinde resmi belgede sahtecilik suçu ortaya çıkar. Bu suçun cezası üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır. Cezanın alt sınırının üç yıl olması sebebiyle cezanın paraya çevrilmesi veya ertelenmesi –65 yaşından büyük failler dışında- mümkün değildir.
Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık
MADDE 276. - (1) Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kişi veya kurullar tarafından görevlendirilen tercümanın ifade veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmesi halinde, birinci fıkra hükmü uygulanır.
Dişhekimlerinin, bilirkişi olarak görev yaptıklarında gerçeğe aykırı rapor düzenlemeleri halinde Yasa’nın 276. maddesi gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları söz konusudur.
Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi
MADDE 280. - (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.
Yasa’nın belki de çokça eleştirilecek hükümlerinden biri 280. maddesidir. Zira bu madde uyarınca dişhekimi mesleki uygulaması sırasında bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaştığında durumu gecikmeksizin yetkili makamlara bildirmekle yükümlü tutulmuş, aksine davranılması halinde bir yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
765 sayılı Türk Ceza Yasasının 530. maddesinde benzeri bir düzenleme bulunmaktadır. Her iki düzenleme arasındaki temel farklılık kovuşturmaya uğrama olasılığı bulunan hastanın ihbar edilip edilmeyeceği noktasındadır. 530. madde düzenlemesinde
“...şahıslar aleyhinde işlenmiş bir cürüm asarını gösteren ahvalde sanatlarının icabettiği yardımı ifa ettikten sonra keyfiyeti adliyeye veya zabıtaya bildirmezler yahut ihbar hususunda teahhur gösterirlerse bu ihbar kendisine yardım ettikleri kimseye takibata maruz kılacak ahval müstesna olmak üzere...” para cezasıyla cezalandırma yönünde düzenleme bulunmaktadır. Buna göre sağlık meslek mensubunun bildirmekle yükümlü olduğu suç türleri “kişilere karşı işlenen suçlar” şeklinde sınırlandırılmış, bildirimin yapılacağı zaman olarak “sanatlarının icabettiği yardımı ifa ettikten sonra” denilmiş ve son olarak “bu ihbar kendisine yardım ettikleri kimseye takibata maruz kılacak ahval müstesna” tutulmuştur.
Yeni Yasa’nın 280. maddesinde ise sağlık mesleği mensubunun mesleğini uygularken herhangi bir suç belirtisini gördüğünde, gecikmeksizin ihbarda bulunması zorunlu tutulmakta; aksine davranışın yaptırımı olarak da hapis cezası öngörülmektedir. Maddenin bu düzenlemesi ile dişhekiminin hastayı muayene ederken dişindeki yeni kırığı gördüğünde, hastadan bir dakika izin isteyip diğer odadan polisi aradıktan sonra tedaviye devam etmesi düşünülmüş olsa gerektir!
1930 tarihli Yasa’nın 530. madde düzenlemesi suçlu da olsa kişinin sağlık hakkını önceler iken 2004 tarihli Türk Ceza Yasasının 280. maddesi ile –ne yazık ki- sağlık yerine güvenlik öncelenmiştir.
TDB HUKUK BÜROSU